Bizim tərcümə

Elon'dan bahsederken ağlamıştı… İşte Musk'ın hedef alıp ilk günden Twitter'dan kovduğu Vijaya Gadde!

2024-cü ildə Azərbaycanda həbsdə olan jurnalistlər 2024-cü ildə Azərbaycanda həbsdə olan jurnalistlər

2022-10-29 20:32:02

Tesla ve SpaceX’in CEO’su Elon Musk’ın aylardır yılan hikayesine dönen Twitter’ı satın alma süreci nihayet dün sonuçlandı.

ABD basınında yer alan haberlerde 44 milyar dolarlık dev satın almanın ardından, Twitter’da özellikle yönetim katında ciddi bir kadro değişikliğine gidileceği vurgulandı. Hatta anlaşma sağlandığına ilişkin açıklamadan saatler sonra CEO Parag Agrawal, CFO Ned Segal, hukuki konulardan ve içerik politikalarından sorumlu yönetici Vijaya Gadde ve Baş Hukuk Müşaviri Sean Edgett gibi üst düzey birçok isminin yollarının şirketle ayrıldığı bildirildi.

Saytların yığılması Saytlarin yigilmasi

Bu kişiler arasında özellikle öne çıkan Gadde, kamuoyunda, 6 Ocak 2021’de yaşanan Kongre saldırısını düzenleyen grupları kışkırttığı gerekçesiyle dönemin ABD Başkanı Donald Trump’ın hesaplarının kalıcı olarak engellenmesi kararını veren kişi olarak tanınıyor.

Musk ile Gadde arasındaki fikir ayrılıkları en baştan beri biliniyor. Nitekim Musk ilk günden itibaren Twitter’ı alırsa içerik moderasyon politikalarını değiştireceğini söyledi. Hatta 26 Nisan günü yine Twitter üzerinden bir açıklama yaparak Gadde’nin geçmişte aldığı moderasyon kararlarını “fazlasıyla uygunsuz olduğu çok açık” sözleriyle eleştirdi.

Musk’ın Gadde’ye yüklenen bir ‘meme’ paylaşmasından cesaret alan milyonlarca takipçisi de 48 yaşındaki yöneticiye ağır hakaretlerde ve tacizlerde bulundu.

Sözün kısası Musk’ın Twitter’ında Gadde’nin istenmeyen kişi ilan edileceğini öngörmek çok da zor değildi. Peki kimdir Vijaya Gadde? Ve daha da önemlisi Musk’ın gazabının hedefi haline gelmesine ne sebep oldu?

‘HAKLARINI BİLMEK İÇİN’ HUKUK OKUDU

1974 yılında Hindistan’da dünyaya gelen Gadde, henüz iki yaşındayken ailesiyle birlikte ABD’ye taşındı. Gadde ailesi Teksas eyaletinin Beaumont şehrine yerleşti.

Gadde seneler sonra ABD’deki ilk yıllarında ırkçılıkla baş etmek zorunda kaldıklarını anlatacak ve Hindistan’da mühendis olan babasının ABD’de kapı kapı dolaşıp sigorta poliçesi satabilmek için beyazların üstünlüğünü savunan Ku Klux Klan örgütünden onay almak zorunda kaldığını söyleyecekti.

Çocukluğunda şahit olduğu bu adaletsizlikler, Gadde’ye “Büyüyünce avukat olacağım” dedirtti. İlerleyen dönemde ailesiyle birlikte New Jersey’e taşınan Gadde önce Cornell Üniversitesi’nde okudu ardından New York Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde mesleki eğitimini tamamladı ve 2000’de mezun oldu.

Gadde 2020 yılında Politico’da yayımlanan profilinde, “Haklarımı ve içinde bulunduğum topluluğun haklarını anladığım bir konumda olmam gerektiğini hissediyordum. Kimsenin benden faydalanmasını istemiyordum” diye özetlemişti kariyer seçimini.

CEO Agrawal’in Musk’ın gelişinin ardından ilk gidenlerden olması da kimseyi şaşırtmadı. Musk, 13 Mayıs’ta Twitter’la olan anlaşma sürecinin, sahte ve spam hesaplarla ilgili bir detay yüzünden askıya alındığını duyurmuştu. Agrawal bu hesaplarının oranının yüzde 5 olduğuna dair matematiği açıklayan bir tweet zinciri paylaşmış, Musk da çok ‘Elon Musk’ bir hareket yaparak Agrawal’e kaka emojisiyle cevap vermişti. Geçen yıl 1 Aralık’ta Twitter’ın başına geçen Parag Agrawal’le ilgili ayrıntılı bir profili o günlerde Hurriyet.com.tr okurlarına sunmuştuk.

DORSEY’NİN SAĞ KOLUYDU

Kariyerinin ilk yıllarında Silikon Vadisi’nin önde gelen hukuk firmalarından Wilson, Sonsini, Goodrich & Rosati’de ardından da Juniper Networks’ün hukuk departmanında görev yapan Gadde, 2011’de Twitter saflarına katıldı.

Twitter hukuk departmanının en tepe yöneticisi konumunda olan ve kurucular arasında sayılan Gadde, şirket içinde çok önemli bir konuma sahipti. Dönemin CEO’su Jack Dorsey’nin sağ koluydu. Dorsey’nin Kongre’de ve Beyaz Saray’da katıldığı toplantılarda hemen yanı başında hep o vardı. Site kullanım kurallarını belirleyen, hangi söylemlerin bu kuralları ihlal ettiğinin kararını veren, kuralları ihlal edenlerin platform üzerindeki geleceğinin ne olacağına yön veren hep Gadde’ydi.

Elondan bahsederken ağlamıştı... İşte Muskın hedef alıp ilk günden Twitterdan kovduğu Vijaya Gadde

Dorsey’nin Kongre’de ifade verdiği bu oturumda Gadde hemen arkasında oturuyor

Ocak 2020’de Bloomberg haber ajansına verdiği bir röportajda Gadde, Twitter’ın eski CEO’su Jack Dorsey’nin içerik politikalarının belirlenmesi ve uygulanmasını tamamen kendisine bıraktığını söylemişti. Gadde, “Jack münferit kararlar konusunda çok nadir ağırlığını koyar. Tek bir örnek bile gelmiyor aklıma. Ben çoğu zaman ona gidip ‘Bu iş böyle olacak’ derim” ifadelerini kullanmıştı.

Twitter’ın merkez binasında da ikilinin ofisleri yan yanaydı. Bir çalışan Politico’ya, “Jack’in Vijaya’nın gözünün içine baka baka ‘Hayır’ diyeceği bir dünya hayal edemiyorum” diye özetlemişti Gadde’nin Dorsey üzerindeki etkisini. Bir başka Twitter yetkilisi de “Savaşa girileceği zaman Jack emirleri veren başkandır, Vijaya ise genelkurmay başkanı” ifadelerini kullanmıştı.

Gadde’nin kişisel hayatına dair çok fazla kaynak bulunmuyor. Daha önce meslektaşı Ramsey Homsany ile evli olduğu, çiftin 2014’te anlaşarak ayrıldığı biliniyor. Daha sonra yeniden evlenip evlenmediği net değil ancak 2017 civarında anne olduğu söyleniyor.

“ADINI DUYMADIĞINIZ EN ÖNEMLİ SİLİKON VADİSİ YÖNETİCİSİ”

Gadde, Twitter’daki görev süresi boyunca genel olarak pek dikkat çekmeyen bir tavır benimsedi. Hatta Politico’nun hazırladığı profilde Gadde, “bugüne kadar adını duymadığınız en önemli Silikon Vadisi yöneticisi” olarak nitelendiriliyordu.

Ne var ki son yıllarda Twitter’ın hayata geçirdiği bazı tartışmalı moderasyon kararları, gözlerin Gadde’ye dönmesine neden oldu.

Bunların başında da yukarıda da dediğimiz üzere destekçilerinin Kongre binasını basmasının ardından, Trump’ın kişisel ve resmi hesaplarının Twitter’dan tamamen engellenmesi geliyordu. O sırada Hawaii’de tatilde olan Dorsey’i arayıp Twitter’ın şiddeti kışkırtmayı yasaklayan politikalarını ihlal ettiği gerekçesiyle Trump’ı engelleme kararı aldıklarını bildiren yine Gadde’ydi.

Gadde start-uplara yatırım yapan ve başarılı şirketlerde çalışan kadınlar için ‘eşit işe eşit ücret’ politikasını savunan #Angels kolektifinin de kurucularından. Bunu yanında sağlık konularında çalışan Mercy Corps isimli hayır kuruluşunun da yönetim kurulunda olduğu biliniyor.

HUNTER BIDEN’IN E-POSTALARIYLA İLGİLİ KARARI UNUTULMADI

Gadde, ABD’de 2020’de yapılan seçimlerden önce şu an başkan olan Joe Biden’ın oğlu Hunter’ın dizüstü bilgisayarında bulunan bazı e-postaları ifşa eden New York Post haberinin linkini paylaşmayı engelleyen kararın da arkasındaydı.

Haberdeki e-postalar Hunter Biden’ın, babası ile Ukraynalı bir enerji şirketi yöneticisi arasında iletişim kurulması için aracılık yaptığına işaret ediyordu. Haber özellikle muhafazakârların paylaşımlarıyla kısa sürede viral oldu ve Biden ailesinin etik sorunlarına örnek gösterildi. Bu noktada Twitter, e-postaların bir “hack’le ve sızdır” operasyonuyla elde edilmiş olabileceği şüphesiyle paylaşımı engelledi.

Elondan bahsederken ağlamıştı... İşte Muskın hedef alıp ilk günden Twitterdan kovduğu Vijaya Gadde

Dorsey, karara destek vermediğini açık açık dile getirdi. Ertesi gün Gadde bir açıklama yaparak söz konusu politikanın değiştiğini ve New York Post’un haberinin tweet’lerde görünmesine izin verileceğini bildirdi. New York Post’un Twitter hesabı aşağı yukarı iki hafta boyunca askıya alınırken diğer basın kuruluşlarının da sürece dahil olmasıyla bilgisayarın gerçekten Hunter Biden’a ait olduğu teyit edildi.

Bu olay muhafazakârların Twitter’a yönelik eleştirilerinin de temeline oturdu. Musk’ın “fazlasıyla uygunsuz olduğu çok açık” sözleriyle eleştirdiği moderasyon kararları da bu olayla ilgiliydi.

Siyaset söz konusu olduğunda Gadde, Demokrat Parti’ye yakın bir isim olarak tanınıyor. Resmi kayıtlara göre geçtiğimiz 20 yılda yapılan seçimlerde Demokratların adaylarına 18.000 dolardan fazla bağış yapmış olan Gadde son olarak 2019’da Kamala Harris için 2.700 dolarlık bir çek yazdı. Siyasi görüşlerinin yanına aldığı politika kararları da eklendiğinde birçok Cumhuriyetçi özellikle de Trump yanlıları, Gadde’nin şekillendirdiği Twitter politikalarının “taraflı” ve “sol eğilimli” olduğunu savunuyor. Gadde ise Politico’ya yaptığı açıklamada Twitter’ın son sözü söylediği noktalarda taraf tutmadığını belirtmişti.

MUSK’IN TWITTER’INI ANLATIRKEN GÖZYAŞLARINI TUTAMADI

Nisan ayında Politico’da yayımlanan bir haberde, Gadde’nin 350 kişilik ekibini Musk’ın Twitter’ı alım süreci hakkında bilgilendirmek için bir toplantı düzenlediği ve burada konuşurken gözyaşlarına hâkim olamadığı ifade ediliyordu.

Politico’ya konuşan üç kaynak, toplantıda Musk liderliğindeki Twitter’a ilişkin olası senaryoların konuşulduğunu, Gadde’nin de şirketin yaşayabileceği değişimler konusunda kaygılarını dile getirip ağladığını belirtiyordu. Haberde görüşlerine yer verilen Twitter sözcüsü Trenton Kennedy ise Gadde’nin gözyaşlarına boğulmasının sebebinin ekibinden gurur duyması olduğunu vurguluyordu.

Podcast yayıncısı Saagar Enjeti’nin bu haberi tweet’leyip Gadde’nin New York Post olayındaki rolünü vurgulaması üzerine Musk, “İçeriği doğru bir haber yayınladı diye önde gelen bir basın kuruluşunun Twitter hesabını askıya almanın fazlasıyla uygunsuz olduğu açıktı” yanıtını verdi.

2010-2015 yılları arasında Twitter’ın CEO’luğunu yapmış olan Dick Costolo’nun, kendisini zorbalıkla suçlaması ve “Satın aldığın şirketin bir yöneticisini taciz ve tehdidin hedefi yapıyorsun” demesi üzerine ise Musk, “Benim tek söylediğim Twitter’ın siyasi açıdan tarafsız olması gerektiği” ifadelerini kullandı.

Elondan bahsederken ağlamıştı... İşte Muskın hedef alıp ilk günden Twitterdan kovduğu Vijaya Gadde

Kongre baskını son yılların en tartışmalı olayları arasına girdi

TWITTER SON 10 YILDA ÇOK DEĞİŞTİ

Twitter çalışanları, Nisan ayındaki gerginlikler sırasında Musk’ın moderasyon politikalarıyla ilgili vizyonunun şirketi yeniden başladığı noktaya taşıyacağını ve son 10 yılın sil baştan yaşanmasına ve Gadde döneminde elde edilen kazanımların ortadan kalkmasına yol açacağını dile getirmişti.

2010’ların başlarında şirket yöneticileri arasında Twitter’ın moderasyon politikalarının yerel yasaları yansıtmakla sınırlı olması gerektiği görüşü hakimdi. Ancak aradan geçen zamanda yaşanan şiddet, taciz ve seçim hilesi vakaları, yöneticilerin fikirlerini değiştirmelerine neden oldu. Hem Twitter’da hem de birçok başka sosyal medya şirketinde içerik moderasyon politikalarını, konuşma özgürlüğünü koruyan en temel unsur haline geldi.

Twitter’ın küçük bir start-up olduğu dönemde benimsediği “Bırakın tweet’ler aksın” felsefesi ışığında platform üzerinde yaşanan diyaloğa dair müdahalesi çok sınırlıydı. Uygunsuz içeriklerin diğer kullanıcılar tarafından gönderilecek karşıt tweet’ler arasında boğulacağına inanılıyordu. Twitter, sadece spam içeren veya ABD’nin çocuk istismarıyla ve diğer büyük suçlarla ilgili yasalarını ihlal eden içerikleri kaldırıyordu.

2008 yılında Twitter’ın 25’inci çalışanı olarak çalışmaya başlayan Del Harvey, tam zamanlı içerik moderasyonundan sorumlu ilk kişiydi. 2010 yılında Arap Baharı protestolarının başlamasıyla, Twitter aktivistlerin seslerini tüm dünyaya duyurdukları bir megafon haline gelirken birçok çalışanın “Sonuçta iyi söz kazanır” düsturuna olan inancı tazelendi.

Ancak 2014’te yılında oyun endüstrisindeki kadınlar, tecavüz ve ölüm tehditlerini de içeren korkunç bir internet tacizi kampanyasının hedefi olunca Twitter’ın nasıl bir taciz aracı olarak kullanılabileceği en korkunç haliyle ortaya çıktı. “Gamergate” olarak hafızalarda yer eden bu olayın ardından Twitter moderasyon politikalarının kapsamını genişletmeye başladı.

Eylül 2016’da Rusya merkezli trol tarlası sessiz sedasız 2700 adet sahte Twitter profili oluşturdu ve bu profilleri Trump ile Hillary Clinton arasında yaklaşmakta olan seçimlere ilişkin nifak tohumları ekmek için kullandı. Sahte profiller, faaliyetlerini aylar boyunca fark edilmeden yürütürken tacizle ilgili suçlamalar da devam etti. 2017’de Dorsey, içerik politikalarının uygulanmasının şirketin bir numaralı önceliği olacağını ilan etti.

#METOO TWITTER’I DA ETKİLEDİ

Birkaç ay sonra başlayan #MeToo hareketi sırasında kadınlar Twitter’ı boykot edince Dorsey, şirketin “halen yeterince şey yapmadığını” belirten bir paylaşım yaptı. Dorsey bu itirafına ek olarak Twitter’da paylaşılması yasaklanan içerikler listesini de duyurdu: Fotoğraftaki kişinin rızası olmadan paylaşılmış çıplak fotoğraflar, nefret sembolleri ve şiddeti öven tweet’ler yasaklandı.

Ekim 2019’da Twitter yaklaşan seçimlerde yalan bilginin yayılmasını önlemeyi amaçlayan yeni politikalarını devreye aldı. Bu bağlamda seçmeni oy vermemeye yönlendiren ya da oy verme süreçleri konusunda yanlış yönlendiren tweet’ler yasaklandı. Dorsey, her türlü siyasi reklama yasak getirdi ancak zorlu moderasyon kararlarını çoğunlukla Gadde’ye bıraktı.

Gadde, Twitter üzerinden siyasi reklam yapılmasını yasaklayan politika değişikliğinin de mimarıydı. Başta bu değişikliğe karşı çıkan Dorsey, Gadde’nin kendisini ikna etmesinin ardından 30 Ekim’de 11 tweet’lik bir zincir paylaşarak, yeni politikayı bizzat duyurmuştu. Platformun bu kararı almasının ardında 2016 seçimlerinde yaşanan olumsuzluklardan alınan dersler yatıyordu. Yasağı daha sonra Spotify, Reddit gibi başka platformlar da benimsedi. Tam ters bir politika benimseyen Facebook ise Twitter’ın hamlelerinin halkla ilişkiler numaraları olduğunu savunuyordu.

Twitter ayrıca tweet sayısını azaltmadan takipçileri bilgilendirmeyi sağlayan bir strateji geliştirdi. Seçimler hakkında yalan ve yanlış bilgiler içeren tweet’lere belli etiketler eklendi ve bu tweet’lerin platform üzerindeki yayılma hızına sınırlama getirildi.

2020’de ABD’de yapılan başkanlık seçimlerine hazırlık sürecinde Twitter, “deepfake” denen manipüle edilmiş videoları yasakladı ve kullanıcıların hack’leme operasyonlarıyla elde edilmiş içerikleri paylaşmasını yasakladı. Bu politikanın en büyük sınavı da Hunter Biden’ın e-postaları oldu.

Pandemi döneminde Covid-19’la ilgili bazı tartışmalı tweet’lerin silinmesi de ABD’deki muhafazakârların tepkisini çekmişti. O noktada suçlamaların hedefi yine Gadde olmuştu.

Axios’un “The Twitter executives departing after Elon Musk’s takeover”, Daily Mail’in “Top Twitter lawyer who banned Trump and hid Hunter Biden laptop scandal donated $18,000 to the Democrats, backed Kamala Harris and claims her father was ‘terrorized’ by the KKK in Texas in the 1970s”, Politico’nun “Twitter’s top lawyer reassures staff, cries during meeting about Musk takeover” ve “Is Twitter Going Full Resistance? Here’s the Woman Driving the Change.”, New York Times’ın New York Times’ın “Inside Twitter, Fears Musk Will Return Platform to Its Early Troubles” ve “Those dedicated to limiting harmful posts worry about Twitter under Musk.” başlıklı haberlerinden derlenmiştir.

Tərcümə“24 SAAT”

Saytların yığılması Saytlarin yigilmasi

Bənzər məqalələr

Bir cavab yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Back to top button